Brütalist mimari, modern hareket’in devamında ortaya çıkan bir mimari stildir. 1950 ve 1970’ler arasında popülerlik kazandıktan sonra yavaş yavaş unutulmuştur. Bu akımın ana karakteristikleri; çeşitli mimari unsurların (örneğin pencereler) tekrarlanması, taşıyıcı görev görmeyen dekoratif unsurların kullanılmaması, ve cephelerde brüt betona bol miktarda yer verilmesidir.
Brütalist mimarinin ilk örnekleri İsviçre asıllı Fransız mimar Le Corbusier’nin “Cité radieuse” (1952) gibi eserlerinden esinlenerek tasarlanmıştır. Pop art sanat akımıyla eş zamanlı olarak ortaya çıkan brütalizmin diğer örnekleri İngiltere, Fransa, Doğu Avrupa ve Amerika’daki bazı devlet binaları ve üniversiteleridir. Genellikle heybetli ebatlarda tasarlanan bu mimari eserler, dikeylik kavramı ve betonun sert, brüt görünümünü ön plana çıkararak kendisinden önce gelen ve özellikle dekoratif unsurlarla tanımlanan mimari akımlara (Örneğin Güzel Sanatlar akımı) tepki teşkil eder.
Brütalizm terimi 20. yüzyılın sonlarına doğru popülaritesini yitiren masif görünümlü beton binaları genel olarak betimlemek için de kullanılmıştır.