Büyük yükler taşıyan makinelerde kullanılan güç

İnsanoğlu ateşi ve çömleği bulup da içine su doldurduğu çömleği ateşin üzerine oturttuğu zaman tanımıştı buharı. Çömleğin içinde ısınıp kaynamaya başlayan su bir duman çıkarıyordu. Bunu ilk kez böyle görmüş ve bu dumanı da olduğu gibi kabul etmişti. Ancak aradan yıllar ve yüzyıllar geçtikten sonra bu dumanın da kendisine göre bir gücünün bulunduğunu fark etmişti. Bu güç, tencerenin üzerine kapatılan kapağı yerinden oynatabiliyordu. Aradan nice ve nice yüzyıllar geçtikten sonra On yedinci Yüzyılın sonlarına doğru Fransız Fizikçisi Denis Papin, sıvıların ve bazı katı maddelerin ısının etkisiyle gaz haline geçtiklerini ve bu gaz haline ise ”Buhar” denildiğini ileri sürdü. Denis Papin önce ”Papin Tenceresi” adını taşıyan kapağı vidalı bir tencere yaptı. Bu tencerenin her yanı sıkı sıkıya kapalı olduğundan buhar dışarı çıkamadığı için tencerenin içindeki suyu 100 dereceden çok daha fazla ısıtmak mümkün oluyordu.

Denis Papin, bu tencerenin ışığı altında yaptığı çalışmalar sonunda ilk buhar makinesini yapmayı da başarmıştı (1689). Madeni bir silindirin içine yerleştirdiği bir piston, bu buharın basıncı ile ileri geri gidip geliyordu. Denis Papin, böylece buhar gücünü mekanik güce çeviren insan olarak adını tarihe geçirmiştir. Ancak gelelim bu ana esası koyan kişi olmasına rağmen Denis Papin, bu yolda daha fazla ileri gidemedi. Ancak, ölümünden sonra da fizikçiler onun açtığı yoldan yürümeye devam ettiler. Bu konuda ilk büyük başarı İskoçyalı bir mühendis olan James Watt’a ait oldu. Denis Papin, bu  büyük buluşundan pratikte faydalanamamıştı, James Watt suyun kaynadığı kazan ile pistonun çalıştığı silindiri bir boru ile birbirinden ayırdı. Pistonu iten buhar serbest kaldığı anda soğuyor ve soğuyunca da silindir geri geliyordu ve geri geldiği anda karşılaştığı buhar gücü onu tekrar ileri doğru itiyordu. Böylelikle Mühendis James Watt, ortaya bir buhar makinesi çıkarmış oldu. (1769)

James Watt, kendisine bir ortak bulup Birmingham şehrinde büyük bir fabrika kurarak bu makinelerin imaline girişti. İlk olarak buhar yardımıyla çalışan tulumbalar yaptı bu fabrikada. İngiltere bir maden memleketi idi, maden kuyularında toplanan suların boşaltılması İngilizlerin en büyük problemleri arasındaydı. Bunların boşaltılması haftalar, hatta aylarca sürüyordu. James Watt’ın yaptığı tulumbalar sayesinde bu suların boşaltılması bir problem olmaktan çıktı ve bu makinelerle kuyulardaki sular birkaç saatte boşaltılmaya başlandı. Mühendis James Watt, aynı zamanda tam bir iş ve ticaret adamı idi de. Buhar tulumbalarını maden sahiplerine satmaya yanaşmadı, bilakis onlara bedava vererek işçilik ücretlerinden edilen kara ortak olma yönünü tercih etti. Bu daha çok kazançlı bir iş olmuştu. Bir buhar tulumbasının kar ile kıyaslanmayacak kadar büyük para kazandı ve yüklü bir servetin sahibi oldu bu sayede. 

Bu büyük fabrikanın kurulmasında James Watt’a ortak olan Birminghamlı madeni eşya fabrikatörü Boulton da o güne dek kazandığı paranın çok daha üstünde bir servet edindi bu kiralama işinden. James Watt ile ortağı Boulton, büyük bir ticari zekaya sahiptiler. Fabrikalarında seri halinde imal ettikleri buhar makinelerini İngiltere içinde satmayıp dışarı ihraç ettiler. Böylelikle İngiltere içinde kira hissesiyle büyük kazançlarına devam ederken yurt dışından da satıştan toplu paralar almaya başladılar. James Watt ile Boulton’un yalnız 1800 yılı içinde dış ülkelere sattıkları makinelerin sayısı 1000’i aşmıştı. Aynı yıl içinde ise İngiltere deki maden kuyularında kullandıkları makinelerin sayısı 289’du. Aradan on yıl geçtikten sonra ise yurt dışına satılan makinelerin toplamı on bini geçmiş, İngiltere’de faaliyet göstermekte olan makinelerin sayısı ise beş bini bulmuştu. 

Denis Papin’in yaptığı ”Buhar Tenceresi”nin esasında faydalanan Savery ve Newcocomen gibi fizikçiler de bir takım makineler meydana getirmişlerdi ama bunların hiçbirisi James Watt’ın buluşu olan makineler mükemmeliyetinde olamamıştı. Ve bu yüzden James Watt, yarattığı en mütekamil buhar makinesiyle insanlık yolunda en büyük bir çığırı açarken kendisi de en büyük bir servetin sahibi oldu. Önceleri İngiltere’de halk arasında ”Ateş Makinesi” adıyla anılan bu makineler James Watt’tan sonra gelen bilginler tarafından daha da geliştirildi. 

Cevap: Buhar gücü

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts