Bir patlayıcı türü

Ufak cam tüplerdeki korkunç patlama bütün laboratuvarın altına üstüne getirmişti bir anda. Tüplerin başında, sırtlarında beyaz önlükleri olduğu halde çalışmakta bulunan dört kişi vardı. Bu patlamayla çöken tavanın enkazı altında o bembeyaz gömlekleri kanla karışık kapkara bir hal alıvermişti. Çalışmakta olan asistanlardan ikisinin ölmesi yüzünden laboratuvarın ve burada yapılan deneylerin sahibi bulunan Alfred Nobel mahkemeye verildi. Alfred Nobel Stokholm’de (İsviçre) doğmuş ve öğrenimini Amerika’da yapmıştı. En büyük emeli, patlayıcı bir madde bulmaktı. İtalyan bilgini Sobrero tarafından 1846 yılında bulunan sıvı halindeki nitrogliserin, o ana kadar dünyanın bilip tanıdığı tek patlayıcı madde idi. Ancak, bu sıvı halindeki madde en ufak bir sarsıntıda dahi patlıyor bu yüzden pek çok kimse hayatlarını kaybediyordu. Taş ocakları ve tünel açma işinde çalışan binlerce işçi bu nitrogliserin patlaması yüzünden ölmüşlerdi. Alfred Nobel, işte bu tehlikeyi ortadan kaldıracak ve insan hayatını emniyet altına alacak bir patlayıcı madde bulmaya çalışıyordu. Bu araştırmaları sırasında hayli kaza da  atlatmış, ölümden kıl payı kurtulmuştu. Fakat bu sonucu kazanın iki kişinin ölümüne sebep olması, kendisini İsveç Kraliyet Mahkemesinin huzuruna çıkarmıştı.

Alfred Nobel, kendisini savunmasında, insan hayatını emniyet altına alacak bir patlayıcı madde bulmaya çalışırken iki yardımcısını kaybetmiş olmanın verdiği üzüntüyü dile getirmiş ve bu kazada bir ihmali bulunmadığını söylemişti. Neticede mahkeme,ölümlerin bilimsel bir çalışma kazası sonucu meydana geldiğini kabul etmiş ve Alfred Nobel’in beraatine karar vermişti. Kendi hayatını da her an için tehlikeye atmasına rağmen Alfred Nobel bu uğurdaki çalışmalarını aksatmadı ve eskisinden daha büyük bir hırs ve gayretle çalışmalarına devam etti. Bir olay, Nobel’in yıllar boyu araştırdığı şeyi kendiliğinden ortaya çıkarıverdi. Bitip tükenmek bilmeyen deneyler sırasında tezgahın üzerinden kayan ”Nitrogliserin” dolu bir tüp yerdeki kum dolu bir kutunun üzerine düşüverdi. Korkunç bir patlamanın meydana gelmesi beklenirken böyle bir şey olmadı. Tüpte ki nitrogliserin kuma karışmış ve döküldüğü yeri hamur kıvamında bir çamur haline getirmişti. Alfred Nobel, nitrogliserini kumlu kil ve selüloz ile karıştırdı. Kızılgur adını verdiği bu toprak karışımıyla birleşen nitrogliserin bir hamur meydana getirmişti. Bu hamurdan 20 cm. uzunluğunda ve 3 cm. çapında çubuklar yaptı. Fitille ateşlendiği anda korkunç bir patlama yapan bu çubuklara da ”Dinamit” adını verdi.

Fakat çok geçmeden Alfred Nobel, bu büyük buluşunun insanlığa karşı kullanıldığını görmek bedbahtlığına uğradı. Dinamit, bazı kimseler tarafından savaşta kullanılan korkunç bir silah halini alıverdi. Dinamit sayesinde sahip olduğu büyük serveti, bir ”Nobel Vakfı” tesis ederek buraya bıraktı ve servetinin getireceği gelirin insanlık uğrunda çalışanlara dağıtılmasını vasiyet etti. Böylelikle ortaya dünyaca ünlü ”Nobel Armağanı” çıkmış oldu. İsveçli büyük bilgin Alfred Nobel, 10 aralık 1896 günü mutsuz bir insan olarak hayata gözlerini yumdu. Kurduğu vakıf 1900 yılından itibaren faaliyete geçti. Fizik, kimya, tıp ve edebiyat alanlarında insanlığa hizmet eden kişilere armağanların verilmesine başlandı. İşte bu dinamit sayesinde insanoğlu en büyük tünelleri rahatlık ve güvenlikle açabilme imkanına kavuştu. 

Cevap: Dinamit

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts