Bugün bütün dünyada, her yaştan ve her sınıftan milyonlar ve milyonlarca kişinin hayır duasını kazanan bir adam vardır. İnsanlığın böylesine hayır duasını kazanan bu adam ne yazık ki bütün insanlığın meçhulüdür. İsmi dahi bilinmez malesef. Bugüne dek yapılan araştırmalardan bu büyük hayır sahibi kişinin 13. yüzyılın sonlarına doğru İtalya’da yaşayan birisi olduğu anlaşılabilmiştir sadece. 13. yüzyılda İtalya’da yaşayan bu büyük mucit, mercek haline getirdiği küçük cam parçaları ile insanlara rahatça görebilme imkanını bağışlayan kişi olmuştu. Önceleri gözleri yakından iyi seçemeyen insanlar bu sapından elle tutulan küçük cam parçalarını gözlerine yaklaştırdıkları zaman ellerindeki bir kitabı daha rahat okuma, bir resmi veya herhangi bir şeyi daha iyi görme imkanına sahip olmuşlardı. Şurasını peşinen söyleyip kabul etmek gerekir ki, bu ismi-cismi bilinmeyen büyük İtalyan mucidinin eseri olan ilk gözlükler gözlerdeki görüş hatalarını tamamen düzeltecek güce sahip, temiz camlar değildi. Kaba-saba şeyler de olsa, yine insanlığa daha ilk günlerinden itibaren pek büyük yardımı olmuştu.
Gözlük, önceleri tek camdan ibaretti. Etrafını saran ince bir çerçeve alt tarafta bir sap ile birleşiyordu. Taşımakta kolaylık olması için bu saptan geçirilen ince bir zincir ile bu gözlükler boyunlara asılıyor ve lüzumu halinde sapından tutulup göze götürülmek suretiyle bakılıyordu. Daha sonraki yıllarda iki camlı gözlükler yapılmaya başlandı. Bunların iki camı ortadan bir köprü ile birbirine bağlı bulunuyordu. Sağ taraftaki çerçevenin altında da tek camlı gözlüklerdekine benzeyen bir sap vardı. Bu gözlükler özellikle Avrupa’daki asil tabaka arasında pek rağbet görmüştü. Bundan sonra burun üzerine bir maşa yardımı ile tutturulan iki camdan ibaret gözlükler ortaya çıktı. Oval biçimindeki camları ve ortasındaki maşası ile bir kelebeği andıran bu gözlüklerle halk dilinde ”Kelebek gözlük” adı verildi. Bu arada tek gözlerinde bozukluk bulunanlar tarafından tek camdan ibaret gözlükler kullanılmaya başladı. Çerçevesinin ucunda, yelek iliğine bağlı bulunan genellikle siyah bir kordonu olan ve gözün oyuğuna yerleştirilen bu tek camlara ” Monokl” adı verildi ve bu ”Monokl” gözlükler bir ihtiyaçtan ziyade bir süs olarak kullanıldı.