Sadece atmosferde çalışan çeşitli güdüm sistemleri ile hedefe yönelen silah

Baron Magnus von Braun’un, Doğu Prusya’nın Wirstiz şehrindeki malikanesinde koskoca bir teleskop bulunuyordu. Genç eşinin, gökyüzüne ve astronomiye karşı olan merakı yüzünden Baron von Braun, malikanesinin bir köşesine bu teleskopu koydurtmuştu. Baron von Braun’un 1913 yılında dünyaya gelen oğlu Werher’in çocukluğu bu teleskopun başında geçti. Annesi ona gökyüzünü gösterir ve oradaki meçhul alem hakkında o güne kadar bilinenleri anlatırdı. Wernher von Braun, o meçhul alemi bir rüya gibi seyreder, anasının anlattıklarını da tatlı bir masal gibi dinlerdi. İlkokula başladığı gün, annesinin kendisine bir teleskop hediye etmesinden sonra gökyüzü küçük Wernher von Braun’un başlıca tutkusu olmuştu.

Wernher, henüz on yaşındayken bir dergide roket resmi ile buna ait bir süre matematik hesaplar görmüştü. Bu, Amerikalı fizikçi Robert H. Goddard’ın havai fişeklerden yararlanarak yaptığı ilk füzeye ait açıklamalardı .. Küçük Wernher, matemaikten nefret ederdi, fakat bu gökyüzüne gidecek rokete ait rakamlar onun birden büyük ilgisini çekiverdi. Gökyüzü ilmi ile uğraşmak istediği taktirde matematik öğrenmesi gerektiğini anladı. O günden sonra kendisini birden matematiğe verdi. On beş yaşına bastığı zaman, yüksek matematiğe vakıf olmuş ve bu konuda üniversiteler de okutulan derslerin bile kolayca altından kalkabilecek olgunluğa erişmişti. Werner von Braun, bu yüksek matematiğin yardımıyla o yıl (1928) ilk füzelerini yapıp malikanenin bahçesinden fırlatmaya başladı. Oğlundaki büyük cevheri gören Baron von Braun, onu derhal İsviçre’ye gönderdi ve Zürih’teki Teknik Üniversite’de bilgisini arttırdı. On sekiz yaşında tekrar baba ocağına döndüğü zaman roket konusunda enikonu ustalaşmıştı. Nitekim o yıl tam 85 tane basit roket imal etti. Almanya Versailles Andlaşmasıyla, sınırlanmayan yeni silah imkanları ararken 18 yaşındaki Wernher von Braun’un bu çalışmalarından haberdar oldu. Hükümet tarafından bu işle görevlendirilen Yüzbaşı Dornberger, Wirsitz şehrindeki malikaneye giderek onun çalışmalarını yakından izledi ve genç mucidin ortaya çıkardığı bu roketlerin silahsızlanmaya mahkum edilen Almanya için pek büyük bir fırsat olduğu kanısına vardı. Wernher von Braun, 1932 yılında Alman Ordusu tarafından Berlin civarında bir ormanda kurulan roket araştırmaları istasyonunun başına getirildi. Ancak, ordunun kendisinden istediği füze silahlardı. Bu yüzden genç bilginin çalışmalarını başka bir safhaya dökmesi gerekti. Bu konuda başta maddi imkansızlıklar olmak üzere çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen üç yıl sonra (1935) sıvı yakıtla çalışan ilk roketleri ortaya çıkardı. Bu konuda gösterdiği büyük başarı karşısında Baltık Denizi kıyılarında kurulan daha büyük bir istasyonun başına geçirildi. Bu sırada İkinci Dünya Savaşının başlaması, Almanları daha sıkışık durumda bırakmıştı. Nazi Almanya’sı özlenen büyük zafere kavuşmak için Von Braun’un bir an önce roket silahları ortaya çıkarmasını istiyor, Adolph Hitler bu konuda acele ediyordu. 

Nihayet 1942 yılında Wernher von Braun bu güdümlü silahları ortaya çıkarmayı başardı. Bunun tekamülü ve 90 kilometre kadar havaya fırlatılan ”V-1” ”V-2” nihayet ”A-4” lerle Londra’nın bombardımanının başlaması ise üç yıla yakın bir süreye ihtiyaç gösterdi. Harp tarihinde yepyeni bir çığır açan bu güdümlü harika silahlar Londra’nın altını üstüne getiriyordu. Ancak, üç cephede de ricat halinde bulunan Almanya uçurumun eşiğine gelmişti. Alman orduları bütün cephelerde mahvolup gittiğinden bu roketler kötü sonu önleyemedi. Berlin’in işgali sırasında maiyetinde çalışan 120 kadar uzman ile birlikte Batı’ya kaçarak Amerikalılara teslim olan Von Braun, yaşantısına Amerika’da devam etmek imkanını buldu.

Cevap: Füze

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts