Ateşi bulduğu günden itibaren insanoğlu, yangın tehlikesini de yaşantısında hissetmeye başladı. Hele evler tahtadan yapılamaya başladıktan sonra bu tehlike alabildiğine artmış oldu. Bu yangınlar koca koca mahalleleri silip süpürmeye başladıktan sonra buna karşı bir tertibat almak, vazgeçilmez bir zorunluk oldu insanlara. Bugüne dek elegeçen belgelerden anlaşıldığına göre, bugünkü itfaiye andıran ilk teşkilatın Mısır’da kurulduğu, buradan Mezopotamya ve Atina’ya geçtiği anlaşılmaktadır. Ancak bunların tümü ciddi bir teşkilat olmaktan çok uzak kalmış, ortalığı silip süpüren büyük yangınlarda hiçbir fonksiyonlarının olmadığı görülmüştür. Bugünün İtfaiyesinde en yakın teşkilatı ilk kuranlar Romalılar olmuştu. Ancak bu ilk düzgün teşkilat dahi Roma’yı yerle bir eden meşhur yangını önlemekten çok uzak kalmıştı.
Bir afet halinde insanlığı tehdit eden yangınlara karşı çareler aramaya koyulan insanlık nihayet 17. yüzyılda bu konuda önemli bir adım atmış oldu. Almanya’nın Nürnberg şehrinde pergelcilik yapmakta olan Hautsch kesiksiz su püskürten bir yangın tulumbasını ortaya çıkardığı zaman bütün şehir derin bir nefes almıştı. Bu tulumba sayesinde elde ele dolaşan kovalarla yangına su taşımak ortadan kalkmış olacaktı. Ancak ne var ki, pek büyük bir güven vermesine rağmen pergelci Hautsch’un yaptığı bu tulumba da büyük bir yangın karşısında yetersiz kalıyordu. 1671 yılında Amsterdamlı Jan Van der Heyden’in ortaya çıkardığı yangın tulumbasının ucunda uzunca bir hortumun bulunması çok daha büyük bir avantaj sağlamıştı amansız alevler karşısında. 1633 yılından 1854 yılına kadar tam 340 büyük yangın atlatan İstanbul şehrinde ilk yangın tulumbası 1717 yılında, Müslüman olup Davut adını alan bir Fransız tarafından yapılmıştı. Bu tulumbanın yapılması, İstanbul’da ilk itfaiye teşkilatı olan tulumbacı düzeninin ortaya çıkmasına yol açtı.
İstanbul’da ilk ciddi itfaiye teşkilatı 1868 yılında kuruldu. İki yıl sonra Macaristan’dan getirtilen bir uzmanın yaptığı çalışmalarla bu yolda pek önemli bir adım atılmış oldu. 1919 yılında ilk motorlu pompa itfaiye kadrosuna dahil oldu. Bu, Almanya’dan getirilen ve üzerinde benzin motoru ile çalışan bir motopomp bulunan eski bir otomobildi. İstanbul itfaiyesinin motorize olması ise Cumhuriyetin ilanından sonradır.