Saban; Toprağı ekilebilir duruma getirmek için çift sürerken kullanılan ucu demir bir aygıttır; ya hayvanla, ya da traktörle çekilir. Sabanla toprağı sürmekten amaç, toprağın altını üstüne getirerek havalanmasını sağlamaktır. iyi sürülmüş bir toprak, hem havayı, hem de yağmur sularını yeter derecede derinlere gönderebilir. Böylece tarla da sürülmemiş bir topraktan daha çok ürün verir. Sabanın çok eski bir tarihi vardır. İnsanlar ancak, sabanın gelişmesinden sonra gerektiği gibi tarım yapmaya başlamışlardır. Tarih bilginleri insan topluluklarını sabanı icat ettikleri andan beri göçebeliğe son vermiş olarak kabul ederler. Çünkü avcılık, hayvancılık göçebe bir hayat sürülmesini gerektirir, tarla ekip biçen insanlar ise belli bir yere yerleşmek, orada uygarlık kurmak imkanını bulurlar.
İlk insanlar sürülen toprağın daha çok ürün verdiğini anladıktan sonra ellerine geçirdikleri ucu kıvrık büyük, kalın bir dal parçasıyla toprağı iyice karıştırırlar, tohumlan bunun üzerine ekerlerdi. Yalnız, bu hem çok uzun sürüyor, hem de çok yorucu oluyordu. Eski Mısırlılar sabanlarını kölelere çektirirlerdi. Eski Yunanlılar bu iş için öküzlerden faydalandılar. Böylece, daha kısa zamanda, daha geniş bir alan sürülebiliyordu. Sabana demirden bir bıçak takmayı ilk düşünenler Romalılar oldu. Eldeki kaynaklar Orta Avrupa’da ilk sabanın VI. yüzyılda kullanıldığını göstermektedir. Zamanla sabanlar gelişti. Daha derin kazan, toprağı tersine çeviren büyük sabanlar yapıldı. Son yüzyılda da sabanlar traktörlerle çekilmeye başlandı.