Milyonlarca yıl önce dünyamızın yüzü, şüphe yok ki bugünküne hiç mi hiç benzemiyordu. Daha insan ayağının basmadığı yeryüzünde bugün karalarla kaplı bulunan geniş uçsuz bucaksız bölgeler, denizlerle kaplıydı ve bu denizlerin içinde sayısız canlı yaratıklar kaynaşıp dururdu. Bu irili ufaklı balıkların yanı sıra milyonlar ve milyonlarca minik canlılar vardı. Bu balıklar ve hayvanlar ölünce, denizin dibindeki çamurlara gömülüp gidiyordu. Denizlerin dibi sayısız yosun ve bitkilerle kaplıydı. Böylelikle ölen balık ve hayvanların leşleri, bu yosun bitkilerin de bulunduğu çamurlar arasında kaynayıp eriyordu. Milyonlarca yıl bu şekilde geçip gitti. Bu çamur döküntüleri üst üste tabakalar meydana getirdiler. En altta kalanlar ise üzerine binen o muazzam basıncın altında sertleşip kaya oldular. İşte o hayvan ve bitki kalıntıları bu kayalaşan çamurun içine su haline geldi. Bu, bir yağ kıvamında olduğu için adına ”kaya yağı” anlamına gelen ”Petrol” denildi. İşte zamanla denizler ortadan çekilip topraklar meydana geldiği zaman, bu milyonlarca yıl su altında kalan taşlaşmış çamur tabakaları da toprağın altında kalmış oldu. Ucu sivri matkaplarla toprakları ve kayaları delen insanoğlu bu kaya yağını yeryüzüne çıkartıp günlük yaşantısının ta içine soktu.
Petrol, yıllar boyu insanlığın hizmetinde bulunan en önemli bir maddedir. Sızma yoluyla yeryüzüne kadar çıkan ilk petrol zift şeklini almıştı. Önceleri bu haliyle kullanıldı. Hatta iddia edilir ki, Nuh Peygamber bile gemisini bu madde ile kaplayıp deliklerini tıkamış ve su geçirmez hale getirmişti. Bu hakikaten böyle midir bilinmez. Fakat Babillerin inşaat sırasında harç ve tecrit maddesi olarak katran kullandıkları bir gerçektir. Petrol endüstrisinin ilk başarılı kuyusu 1859 yılında Amerika’da Titusville bölgesinde bir çeşme yapmak isteyen Edwin L. Drake, tarafından açıldı. Çeşme yapmak isterken, toprağın 24 metre derinliğinde petrol damarına rastlayan Drake, musluktan petrol aktığını görünce şaşkına dönmüştü. Pek kısa zamanda bütün bölge petrol kuyularıyla dolduğu gibi bu kuyuların sınırı bölgeyi aşıp bütün Pennsylvania eyaletini kaplayıvermişti. Zamanla insanoğlu tabiatın kendisine bahşettiği bu büyük cevheri damıtmak suretiyle bir nimet haline getirmiş oldu. Karayolları, inşaat ve tecrit maddesi olarak gerekli asfaltı, ısıtma sistemi için gerekli fueloil yakıtı, aydınlanma vasıtası olarak gazı, ışık veren mumu, parlatma cilalarını, makine yağlarını, bir çok kimyasal ve plastik maddeleri, dizel motorlu taşıtlar için gerekli mazotu, otomobil benzinini, jet yakıtını, temizleyici maddeleri hep bu ”Kaya Yağı”ndan çıkardı.