Dünya üzerinde neslinin vücut bulduğu andan itibaren ağzının tadını bilen insanoğlu, bunu daima ve her yerde aramıştır. Bu tadı temin edebilmek için elinden gelen çabayı da seve seve harcamıştır her zaman. Tat, insanoğlunun yalnız ağzının bir lüksü değil, vücudunun da ihtiyacıdır şüphesiz ki. Bu bakımdan tat, yaşantısında ve gıdasında her zaman en önemli yeri işgal etmiştir. İnsanoğlu önceleri ağzının tadını bitkisel yollarda aradı. Acer ağacının balı üsaresi, Palm ağacının çiçeğinden akan şurup, Sorghum darısı ve nihayet şeker kamışı bu yolda ihtiyacına cevap veren ilk bitkiler oldular. Sonradan bu sınıfa arı balı da katıldı. Şeker kamışının baş üsaresini güneşte kurutan Hintliler, yeryüzünde ”şeker”i ilk bulan kimseler oldular. Şeker kamışı çok eski devirlerden beri Hindistan ve Çin’de yetişen bir bitkiydi. Bu bakımdan şekerin ana vatanı da Asya oldu. Buradan Afrika’ya, daha sonra da Avrupa’ya yayıldı. Şekeri, Avrupa Büyük İskender’in istilasından sonra tanıdı. Milattan 327 yıl önce İskender orduları Avrupa’da geniş fütuhat hareketinde bulunurken, gittikleri yerlere o güzelim tatlı maddeyi de götürmüşlerdi. Böylelikle Avrupa, bu en tatlı maddeyi en acı istila günlerinde tanımış ve tatmış oldu. Araplar tarafından ilaç olarak kullanılan şeker, nice yıllar sonra buradan Venedik’e atlarken Avrupa’ya yayılmak konusunda kendisine yeni bir kapı açmıştı. Portekizliler’in müstemleke siyaseti de bu yolda Avrupa kıt’asına ayrı bir avantaj sağladı. Afrika’daki Portekiz müstemlekelerinden getirilen şeker bir de bu yolla Avrupa’ya girip yayılmış oldu.
Takvimler 1590 yılını gösterirken Fransız bilgini Olivier de Serres, pancar üsaresinden tatlı lezzette bir pekmez elde etmesini başarmıştı. Ancak, bilgin tüm araştırmalarına rağmen bu tatlı pekmezi meydana getiren ana faktörün ne olduğunu bir türlü bulamadı. Dolayısıyla dünya bunu sadece bir ”pancar pekmezi” olarak kabul etti. Yaklaşık olarak iki yüz yıl sonra Alman bilgini Andress Margaff, pancardaki tatlı lezzetin, pancarın terkibindeki şeker maddesinden ileri geldiğini buldu. Cenevreli bir matematikçinin oğlu olan ve Margaff’in öğrencisi bulunan Achard ise şeker pancarından şeker elde etmeyi başaran kişi oldu. Böylelikle Avrupa, pek büyük külfete mal olan ve hayli yüksek fiyata satılan şeker kamışını tropikal memleketlerden ithal etmek külfetinden kurtulmuş oldu.