İnsanlar çoğalıp toplum halinde yayılmaya başladıktan sonra çevrelerini yakından tanımasını da arzulamışlar ve uzun denemelerden sonra en elverişli gördükleri yerlere yerleşmeye başlamışlardı. Çevreyi tanıma çabaları sırasında yapılan araştırmalarda bazı yerlerde toprağın içinde kaynar suların çıkmakta olduğunu görmüşlerdi. Bu kaynar suların yıkanmada bir kolaylık olacağını düşünen insanlar zamanla bu suların özellikleri bulunduğunu, yıkananların bazı hastalıklardan, özellikle mafsallarındaki tutuklulardan kurtuldukları görmüşlerdi. O tarihlerde ne kimya biliniyordu ne de tahlilin lafı vardı, deneyerek bu sonuçlara varmışlardı. 1907 yılında İsviçre’deki St. Moritz dağlık bölgesinde bulunan Mauritius kaplıcaları genişletilirken yapılan bir kazı sırasında toprak altından pek eski devirlerden kalma ağaçtan yapılmış büyük bir banyo teknesi bulunduğu zaman kazı, arkeolojik araştırma niteliğini almış ve bu teknenin civarında el geçirilen tunç aletler, günümüzden 3000 yıl önce insanların kaplıcalardan faydalandıkları gerçeğini ortaya koymuştur.
Yeraltı suları bakımından, çok zengin olan yurdumuzda 300’e yakın bölge şifalı su vardır. Yurdun çeşitli bölgelerinde ”ılıca”, ”çermik”, ”terme”, ”kaplıca” gibi isimlerle anılmakta bulunan bu şifalı suların en önemlileri Bursa ile Yalova yöresindedir. Buradaki Uludağ’ın eski bir volkanik dağ olduğunu göz önünde tutarsak bunun nedeni daha iyi anlaşılır. İzmir’deki Agamemnon ve Çeşme ılıcaların da da keza eski bir volkan olan ”çatalkaya”nın hissesini aramak gerekir. Kütahya’daki Yoncalı, Salihli’deki Kurşunlu ılıcaları da yurdumuzun en önemli deprem bölgesinde bulunmaktadır. Bu kuşağın üzerinde bulunan Gönen kaplıcaları da pek önemli bir değer taşır. Yurdumuzdaki çeşitli kaplıcalar yüzlerce yıldan beri romatizma, deri, siyatik, sinir iltihapları, damar sertliği gibi hastalıklara şifa vermektedir. Yeraltı suları arasında kaplıcaların dışında bir de içme suları bulunur. Bunların şifasının insanlar tarafından bilinmesi de hayli eski bir geçmişe dayanır. Magnezyum, kalsiyum, karbondioksit ve demir bileşimlerine karışıp suyun yüzüne çıkan bu içme suları da Anadolu’da pek boldur. Bunların arasında en önemlileri, Afyonkarahisar, Trabzon’daki Kisarna ve Kuzuluk’ta çıkan maden sularıdır. Bunların dışında İzmir’de Urla, İstanbul civarında Tuzla, Bursa’da Kınık, Erzincan’da Ekşisu, Niğde’de Kemerhisar içme suları mevcuttur.
