Demiryolunda bir ya da birkaç lokomotif tarafından çekilen, ardı ardına bağlanmış vagonlar dizisi

James Watt’ın buhar makinesini buluşundan sonra bu büyük güçten faydalanma yollarının araştırılması ilim ve teknik adamlarını başlıca konuları haline gelmişti. 1904 yılında Richard Trevithick adında bir İngiliz, bir rayın üzerinde hareket eden buharlı bir vasıta yapmayı düşündü ilk kez. Arkasında bir vagonu çeken bu ilk lokomotife halk arasında ”Buharlı at” adı verildi. Bu ilk lokomotifin hızı at arabalarının hızından farksızdı, üstelik at kuvvetinden çok daha pahalıya geliyordu. Buna rağmen Richard Trevithick ”Buharlı at”ı ile Güney Wales’deki maden ocaklarından demir çekmeye devam etti. Trevithick’in lokomotifi aynı zamanda diğer mucitlere de bir ilham kaynağı olmuştu. Bunun daha ucuz ve pratik bir şekle sokulması yolunda çalışmalara geçildi. Bir çok kimse bu işin üzerinde önemle ve titizlikle eğilmişlerdi, fakat ilk başarıya ulaşan yine bir İngiliz oldu. 

George Stephenson adındaki bu İngiliz, yirmi yıla yakın bir süre uğraştıktan sonra ilkinden çok daha ekonomik olan bir lokomotif yaptı. Bu lokomotif, 600 yolcuyu alabilecek ve sekiz büyük vagonu çekecek güçteydi. George Stephenson, Stockton ile Darlington şehirleri arasındaki 57 kilometrelik yola demiryolu döşetti. 27 eylül 1825 günü sekiz vagonunda 600 yolcunun oturduğu ilk tren, Stockton şehrinden Darlington’a doğru yola çıktı. Demiryolu halkın coşku tezahüratı arasında açılmış ve buhar gücü ile çalışan lokomotifin ilk ”çuf-çuf”ları orada hazır bulunanlar arasında pek büyük bir ilgi uyandırmıştı. Saatte 15 kilometrelik bir hızla ileri doğru atılan tren, halkın gözünde adeta ”uçarak” yoluna devam edip Darlington’a vasıl olmuştu. Bu ”Buharlı at” değil, sanki ”uçan at”tı. Fakir bir çoban çocuğu iken, yılmak nedir bilmeyen bir azim içinde çalışarak büyük bir teknisyen olarak ortaya çıkan George Stephenson, bu icadı ile tarihin tanıdığı en büyük mucitlerin arasına ismini ebedileştirmişti. 

Cevap: Tren

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts