Yer altından kazı yapılmak suretiyle oluşturulan geçitler

Buharlı trenlerin üzerinde yürüdüğü demiryolları büyük hızla bütün dünyayı ağ gibi sarmaya başladığı zaman, yolları kapayan dağları oyarak geçtiler açmak zorunluğu duyuldu. Böylece hem yollar çok daha kısalmış olacak, hem de geçit vermez yüce dağlara demiryolu döşeyip de tren tırmandırmak gibi akıl almaz bir işi başarmaya çalışmak gerekmeyecekti. Bu konuda Avrupa cidden çok şanssız bir durumda bulunuyordu. Tam orta yerde yükselen o koskoca alp dağları, demiryolları ile ülkeleri bağlamak konusunda pek büyük bir engel teşkil ediyordu. Bu fikir etrafında toplanan mühendisler inceden inceye hesaplar yaptılar. Ancak o ucu bucağı olmayan kayaları delmenin hiç de kolay bir şey olmadığını anladılar. Bu delik açma faaliyeti için yalnız teknik planlara ihtiyaç yoktu. Çok kuvvetli delici makineler, sert kayaları parçalamak için patlayıcı maddeler, havalandırma tertibatı ve dehlizleri su baskınlarından korumak çarelerini de araştırıp bulmak gerektiği anlaşılmıştı. 

Tanrı’nın insanlara bahşettiği azmin elinden kurtulacak şey yoktu. İnsan zekası bu problemlerin tümünü halletmeye yetti. 1860 yılında açma faaliyetine başlanan Mont Cenis tüneli on bir yılda tamamlanarak 1871 yılında hizmete girdi. 12 kilometre 800 metre uzunluğundaki tünel modern tekniğin ilk zaferi olmuştu. Bundan sonra dünyanın her yanında tüneller birbirini izlemeye başladı. Dağları ve kayaları delerek açılan tünellerle yollar kısaldı ve ulaşım daha hızlandı. Bu arada 1906 yılında dünyanın en büyük tüneli tamamlanarak hizmete girdi. Bu 20 kilometre uzunluğundaki Simplon tüneliydi. Bu arada trafiğin yükünü yer altına çekip, caddelerin yükünü hafifletmek ve şehir içi ulaşımda sürat sağlamak için yer altında elektrikle işleyen trenler çalıştırılması konusu ele alındı. Bu konuda öncülüğü İngilizler yaptılar ve 1890 yılında Londra’da dünyanın ilk ”metro”su çalışmaya başladı. 

Türkiye’nin ilk ve tek metrosu olan ”Tünel” adıyla anılan İstanbul’daki metro ise bir Fransız mühendisinin icadıdır. Sıcak bir yaz günü Yüksekkaldırım yokuşunu kan ter içinde tırmanırken buraya bir yeraltı metrosu konulmasının çok yerinde bir iş olacağını düşünen genç Fransız mühendisi Henri Gavan, bu buluşunu planlamış ve devrin padişahına da kabul ettirerek Karaköy ile Beyoğlunu birbirine bağlayan tüneli 17 ocak 1875 te halk hizmetine soktu. 

Cevap: Tünel

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts