Psikolojide cinsel iç güdünün belirtilerini gösteren yaşama gücünün bütünü

Libido, Sigmund Freud tarafından ortaya atılan, insanoğlunun ana sorun kaynağı olarak görünen, bastırılmış duyguları insan benliğinde ateşleyen terimdir. Türkçede insana yaşama gücünü veren enerji olarak kullanılır. Freud her ne kadar diğer uzmanların insana yaşama gücünü veren enerji demesine rağmen libidonun zararlı olduğunu kanıtlamıştır. Libido düşürücü de buradan icat olmuştur. Daha teknik olarak tanımıyla Carl Jung tarafından bulunmuştur. Genel olarak libido, özgür yaratım ya da psişik olarak bireysel gelişimi ileri iten enerjidir. Freud’a göre libido içgüdüsel enerjidir. Uygarlaşma davranışının uzlaşımlaşması ile çatışma halindedir. Toplumsal konforun getirdiği libidoyu kontrol etme ihtiyacı olarak tanımlanır. Bu toplumsallık ile bireysellik arasındaki huzursuzluk ve gerilimi yönetir. Bu rahatsızlığı, huzursuzluğu Freud neurosis (nevroz, sinirce) olarak isimlendirmiştir. Böylece libido dönüşüme uğramak zorunda kalır. Sosyal alanda kullanılacağı bir alana yöneltilerek yüceltilir. Libido, yaratıcı hayatı teşvik edebilir. İnsanlık için doğal yol seksle gerçekleşmesidir. Bununla birlikte derin bilinçaltı seviyelerinde iki seviye birleşebilir bunun sonucunda seksüel çekim ve seksüel dürtü için evrimsel koşullarda sonuçlar verebilir. Bu koşulların kullanımı libidonun karşıt anlamlı sözcüğü olan destrudo’yu oluşturur. (insanın içindeki ölüm, yıkım, kendi kendini yıkım/yok etme içgüdüsü). Freud, insan yaşamını iki temel dinamik arasındaki savaşın oynandığı tiyatro olarak görmüş: yaşama içgüdüsü (eros) ve ölüm içgüdüsü (thanatos). Bilindiği üzere Freud daha çok yaşam içgüdüsü ile uğraşmıştır. 

Kelime, Freud’un öğrencisi psikanalist Edoardo Weiss tarafından üretilmiş ve ilk olarak 1935 tarihli “imago” dergisindeki “Todestrieb und Masochimus” başlıklı makalesinde kullanmıştır. Freud, 1880 ve 1900 arasındaki yıllarını, yoğun psişik bunalım dönemler, büyük yalnızlık ve muhteşem yaratıcı melankolisi ile geçirdi. Freud daha Paris’teyken, hem Charcot’nun kişiliğinin getirdiği büyük şok, hem de Paris kentindeki kültür şokunu yaşamıştı. Viyana’ya döndüğünde kriz öncesi kriz diye tanımlanan çeşitli psikosomatik reaksiyonlar göstermeye başlamıştı, kalp bölgesinde lokalize olan sancılar, taşikardi, kronik kabızlık, solunum bozukluğu, uykusuzluk ve ölüm isteği gibi. 1893 yılında psişik yapısı iyice çözülme dönemine gelir. Bununla yeni bir kriz başlar. Kendisine sigarayı bırakması önerilir, fakat kabul etmez. “Sigarayı bırakarak mutlu yaşayacağıma, sigarayla birlikte mutsuz da olsa keyifli yaşayayım” der. Freud yine bu dönemde, 1894 yılının haziran ayında, sonradan psikanalizin temel kavramlarından biri olan libido tanımını ilk kez kullanır. Bazı psikanalistler, (Federn) aynı içgüdüyü “mortido” kelimesiyle tanımlamıştır. 

Cevap: Libido

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts