Bilinmezcilik

Agnostisizm, Tanrı’nın varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğini savunan görüştür. Bu sebeple bilinmezcilik ya da bilinemezcilik olarak da adlandırılmaktadır. Agnostisizm akımının takipçilerine agnostik veya bilinemezci denir. Agnostisizm, teolojik anlamda Tanrı’nın varlığının ya da yokluğunun, bilimsel olarak da evrenin nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceğini ileri sürmektedir. Böylece agnostiklere göre insan, kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin varlığını bilemez. “Agnostik” sözcüğü eski Yunanca olumsuz ön eki olan “an” ve yine aynı dilden “bilen, bilgisi olan” anlamına gelen “gnostikos” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Kabaca anlamı “bilgisi olmayan” demektir. Agnostisizm hem bir terim hem de felsefi kavram olarak Thomas Huxley tarafından ortaya atılmıştır. Huxley agnostik sözcüğünü hem geleneksel Yahudi-Hıristiyan tanrıcılığını, hem de tanrıtanımazlık öğretisini reddederek Tanrı’nın varlığı sorununu ortada bırakan düşünürler için kullanmıştır. Terim daha sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci öğretileri kapsamıştır. Çünkü daha erken düşünür ve yazarların da bu düşünceye sahip olduğu bilinir. Örneğin Eski Yunan düşünür Protagoras da agnostik olarak anılır. Agnostisizmin iki türü vardır. Zayıf agnostisizme göre hiç kimsenin Tanrı hakkında bir bilgisi yoktur; ancak bu belki bilinebilir; güçlü agnostisizme göre ise Tanrı hiçbir şekilde bilinemez. Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan düşüncesinin düştüğü büyük yanılgılara bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. İlk tepkiyi Yunan Antik Çağ bilgicilerinden duyumcu sofistler vermiştir. Onlara göre bilgi, duyuların sonucudur ve duyular dışında bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.

Cevap: Loadriye-Agnostik

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts