Kerkes

Gündüz yırtıcılarına ait, yeni dünya akbabaları, Atmacagiller, eski dünya akbabaları familyalarını kapsayan, iri ve leş tüketerek beslenen kuşların ortak ismine akbaba adı verilir. Oldukça yırtıcı ve zararlı kuşlardır. Canlılarla ya da leşlerle beslenebilirler. Asya bölgesindeki akbabaların nüfuslarında son yıllarda ciddi bir azalma görülmüştür. Doğal olarak bu durum çeşitli ekolojik neticeler doğurmuştur. Nepal’de akbabaların korunması için hükümetce bazı adımlar atılmıştır. Soy tükenmesi durumunun veterinerlik alanında kullanılan bir ilaçla bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Kel bir başa ve geniş bir kursağa sahiptirler. Ayaklarıyla yürüyebilir ve leşleri yakalayabilirler. Ama bu işleve rağmen ayakları güçsüzdür. Gaga kısımları genelde etleri koparacak kadar güçlü yapıdadır. Tüm akbaba türlerinde görme yetisi oldukça gelişmiştir ama duyma yetisi sadece hindi akbabasında gelişme göstermiştir. Akbabalar tek eşli üreme tipini benimsemişlerdir. Oldukça uzun ve geniş kanatlara sahiptir. Bu sayede uzun süre havada uçarak kalabilirler. Koku duyuları sayesinde bir hedef seçtiklerinde kilometrelerce uzaktan gelebilirler. 

Çok geniş kanatlara sahip olması akbabalarının bilinen en dikkat çeken özelliğidir. Öyle ki bu özellikleri onlara kendi türleri arasında en büyük olma unvanı kazandırmıştır. Boyları türlerine göre değişmekle birlikte 50 cm’den 1,5 metreye kadar olabilir. Boyları bir metreden uzun olan akbabalar kanatları açtığında 2-3 metrelik bir genişliğe ulaşır. Ağırlıkları ise 12-13 kilogram civarındadır. Başları kel olan bu kuşların bazı türlerinde çok az tüy bulunmaktadır. Buna karşın vücutları ve kanatları oldukça ihtişamlıdır. Geniş kanatları sayesinde yükseklerde, saatlerce ve ara vermeden uçabilirler. Ayrıca uçtukları sırada kanat çırpmaya bile gerek duymazlar. Kanat büyüklüğü kadar gagalarının özelliği de bilinmesi gereken bir detaydır. Gagaları çok güçlü yapıdadır. Tırnakları ve gagaları yassı yapıdadır. Güçlü olan gagaları hiyerarşi konusunda bir kriterdir. Büyüklük ve gaga gücü bakımından kendi içlerinde bir sosyal düzen kuran bu kuş türler, beslenme sırasında bu hiyerarşiye göre hareket ederler. Leşin başına ilk etapta büyük olan akbabalar gelir. Bunlar yedikten sonra çekilir ve kalan artıklar daha küçük üyeler tarafından yenir. İşitme duyuları çok iyi olmayan hayvanların bu eksikliğine karşın gözleri çok keskindir. Bu sayede avlarını çok yükseklerden uçarken bile görüp, aşağı inerler. Yapılan çalışmalar akbabaların 7-8 bin metre yükseklikte bile uçabildiğini ortaya çıkarmıştır. 

Genellikle tropik ve subtropik iklimleri seven akbabaların yaşam alanları türlerine göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak Kuzey Afrika, Güney Avrupa, Çin ve Hindistan olmak üzere çok geniş bir coğrafyada yayılım gösterir. Doğal ortamda yaşamaya elverişli olan canlılar dağlık ve bitkilerin az olduğu çıplak arazilerde bulunur. Yüksek ağaçların tepeleri ve sarp kayalar yuva yapmak için tercih ettiği bölgelerdir. Genellikle toplu yaşarlar ve yemeklerini paylaşma konusunda örnek alınası hayvanlardır. Leş yiyici olarak bilinen akbabalar, adında da anlaşılacağı üzere ölmüş hayvanları, çöpleri, dışkıları ve canlı hayvanları yerler. Ancak avlanmayı pek tercih etmediği ve genellikle ölmüş olan hayvanları yediği bilinmektedir. Canlı hayvan avlamak istediklerinde ise daha çok savunmasız olanları tercih ederler. Beslenmelerinde seçici değillerdir. Avını belirleyen akbabalar, onun üzerinde saatlerce uçar. Hayvan sürülerini saatlerce izleyen bu yırtıcı hayvanlar, ölmek üzere olanı tespit etmek için bekler. Gruptan herhangi birisi leş bulduğunda, diğer üyeler kilometrelerce öteden bunu fark eder ve leşin yanına gelir. Paylaşma konusunda oldukça iyi olan akbabalar, buldukları leşi hep birlikte yerler. Ancak gaga gücüne ve vücut büyüklüğüne göre oluşan sosyal düzende, küçük olan akbabalar beslenme konusunda biraz şanssızdır. Bunlar grupta baskın olan büyük üyelerin artıklarını yemek zorundadır. Dişi akbabalar 1-2 yumurta bırakırlar ve ortalama 8 hafta kuluçkaya yatarlar. Yavrularına karşı aşırı koruyucudurlar.  Yumurta sayısı çok azdır ve yılda sadece  ya da 2 defa kuluçkaya yatarlar. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra beslenme konusunda iş anne ve babaya düşer. Dünyaya gözlerini yeni açan yavrular 30-40 gün arasında anne ve babasının yardımıyla beslenirken, daha sonra ayakta durabilecek ve tek başına beslenebilecek duruma gelirler. 

Cevap: Akbaba

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts