Amazon’da yetişen Cinchona ağacının kabuğundan elde edilen madde

1638 yılında, İspanya’nın Güney Amerika’daki Genel Valisinin genç ve güzel eşi Chinchon Kontesi çok yüksek bir ateş içinde yatağa düşmüştü. Çevrenin en ünlü hekimleri, genç ve güzel kadının ateşini düşürememişlerdi. Kontes bu amansız ateş içinde dalgın yatıyor ve günden güne mum gibi eriyip gidiyordu. Kontesin hastalığını haber alan yaşlı bir papaz Genel Valiye müracaatla beraberinde getirdiği kutudaki tozdan, eşine bir kaşık içirtmesini salık verdiği zaman; çaresizlik içinde kıvranmakta olan Genel Vali, hemen kutuyu alıp eşinin yanına koşmuştu. Chinchon Kontesi, o bir kaşık tozu zorlukla yutabilmiş ve yüzünü feci bir ıstırap içinde buruşturmuştu. Gene Vali eşinin yüzündeki o acı ifadeyi gördüğü zaman o tozdan bir tutam alıp ağzına atmış ve zehir gibi acı tadı karşısında bunun bir zehir olabileceği şüphesine dahi kapılmıştı. Ancak yaşlı papaz Gene Vali’nin heyecan içindeki gelişi ve üzerine doğru yürüyüşünü büyük bir serin kanlılık içinde karşılamış, ”Lezzeti zehir gibi acıdır, fakat şifası da mutlaktır” demişti. Papaz, bir süre önce Malacotas kampında bulunduğu sırada yakalandığı ağır ateşi yerlilerin kendisine içirdikleri bu toz sayesinde geçirdiğini söylüyor ! ”Bu kınakına ağacının kabuğundan elde edilen bir tozdur.” diyordu.

Chinchon Kontesi bu harika tozun sayesinde birde ateşi düşüp iyileşince, Genel Vali’nin gözünde bu yaşlı papaz bir kahraman oluvermişti. Çok geçmeden İngiltere’de türeyen Robert Talbor adında bir maceraperest, papazların bu ilacını inkar edip kendi hazırladığı bir ilacın başta sıtma olmak üzere tüm ateşli hastalıkları iyileştirdiğini iddia etti. Ve bu yeni ilaç sayesinde İngiltere Kralı II. Charles’in hayatını kurtarınca bütün gözleri üzerine topladı. Bu arada Fransa Veliahtı hastalanınca derhal Paris’e giden Talbor, prensi de iyileştirdi bu ilacıyla. Robert Talbor’un bu harika ilacı bütün Avrupa’nın ilgisini toplamıştı. Bu konuya özellikle Fransa Kralı XIV. Louis pek büyük bir önem veriyordu. Kralın teklif ettiği çuval dolusu altın karşılığında reçeteyi vermeyi kabul eden maceraperest İngiliz ancak bu reçete sırrının ölümünden sonra açıklanmasını şart koştu. Talbor 1681 yılında hayata gözlerini yumduğu zaman reçetesi açıklandı. Bütün Avrupa hayretler içinde kaldı bu reçeteyi öğrendiği zaman. Zira Talbor’un harika ilacı haşhaş şurubu ile karıştırılmış ”Cizvit tozu”ndan başka şey değildi. Charles Ledger adında bir İngiliz Kellesini koltuğu altına alarak yarım kilo kadar kınakına tohumunu Güney Amerika’dan kaçırmayı başardı. Bu tohumların yarısı İngiliz Hükümeti tarafından Seylanlı bir çiftlik sahibine satıldı. Diğer yarısı ise 33 İngiliz lirası gibi cidden komik bir fiyat karşılığında Hollandalılara devredildi. 

Cava’ya gönderilen tohumlar çok geçmeden bereketli mahsul vermeye başladı ve böylelikle kınakına ormanları, dünyanın çeşitli yerlerini kapladı. Bu ağacın kabuğundan elde edilen o harika toz insan sağlığında yüzyıllar boyu kurtarıcı rolünü oynamaya devam etti.

Cevap: Kinin

Diğer Sorular ve Cevaplar

Related posts