Modern Arapça’da “birlik” ve “topluluk” kavramlarını ifade etmek için kullanılan kelime “toplama, biriktirme, devşirme” anlamlarına gelen cem’den türetilmiştir. Cemiyet kelimesi modern Arapça’daki anlamında büyük bir ihtimalle ilk defa XVII. yüzyıl sonu veya XVIII. yüzyıl başında Suriye ve Lübnan’da kilise törenlerine katılan kalabalıkları tanımlamak için kullanılmıştır. Nitekim 1708’de kurulan ve bir Yunan Katolik mezhebi olan Salvatoryenler’e Cem’iyyetü’l-Muhallis adı verilmiştir. XIX. yüzyıldan itibaren kelime önce Lübnan’da, daha sonra Osmanlı Devleti’nin diğer Arapça konuşulan bölgelerinde ilmî, edebî, hayrî ve siyasî gaye ile kurulan gönüllü dernekleri ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. İstanbul’da ise Beşiktaş Cem’iyyet-i İlmiyyesi adı verilen ve devrin önde gelen âlim ve edebiyatçılarının bir araya gelmesiyle teşekkül eden bir cemiyet mevcuttu. Ancak Târîh-i Cevdet ve Târîh-i Lutfî’de “Cem’iyyet-i İlmiyye” ve “Beşiktaş Cem’iyyet-i İlmiyyesi” şeklinde zikredilen bu topluluk için ilk dönemlerde “cemiyet” unvanı kullanılmamıştır. Öte yandan 1856’da, İstanbul’da bulunan Fransız ve İngiliz hekimleriyle gayri müslim Osmanlı hekimlerinin bir araya gelmesiyle Dersaâdet Cem’iyyet-i Tıbbiyyesi kurulmuş, bir yıl sonra bu cemiyet Sultan Abdülmecid’e yapılan müracaatla Cem’iyyet-i Tıbbiyye-i Şâhâne adını almıştır. Bunu 1861’de Münif Mehmed Paşa’nın öncülüğünde kurulan Cem’iyyet-i İlmiyye-i Osmâniyye takip etmiştir. Kuruluşundan bir yıl kadar sonra yayın organı olarak Mecmûa-i Fünûn’u neşreden bu cemiyet Batı ilminin Osmanlı Devleti’ne girişinde çok önemli bir rol oynamıştır. 1864’te ise Cem’iyyet-i Tedrîsiyye-i İslâmiyye adıyla müslüman çocuklarla isteyenlere dinî ve temel bilgiler vermek gayesiyle bir cemiyet kurulmuştur.
Related posts
-
Yumuşama
Toplumsal, ekonomik ve ideolojik yapıları değişik, ayrı ayrı bloklar içinde yer alan devletler arasında gerginliğin azaltılması... -
İsyan, baş kaldırış
Ayaklanma veya isyan, aynı ortamda bulunan bir grup kişinin (genellikle askeri personel veya gemi mürettebatı, sivil... -
Eskiden tugay komutanlığı yapan albaya verilen ad
Tuğbay rütbesi Cumhuriyet’in ilk yıllarında görüldü. Bu rütbenin ortaya çıkmasındaki neden; general-amiral (tuğgeneral) askerin olmaması ve...